Eski savcının 44 yıla kadar hapsi istendi

HSK kararıyla meslekten ihraç edilen savcı Davut Yılmaz ve savunma sanayi şirketi sahibi İhsan Sağlam’ın da aralarında bulunduğu 16 sanığın, İranlı rejim muhaliflerini Türkiye’den kaçırmaya çalıştıkları iddiasıyla yargılandığı davaya devam edildi.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.

MUHALİFLERİN KAÇIRILMASINA YÖNELİK GİRİŞİMLER…

Duruşmada Cumhuriyet Savcısı tarafından esas hakkındaki mütalaa açıklandı. Mütalaada, Anadolu Adliyesi’nde görevli eski Cumhuriyet Savcısı olan sanık Davut Yılmaz’ın kamu otoritesinin imkanlarından faydalanarak oluşturduğu örgütlü yapı içerisinde İran İstihbaratının Türkiye’de planladığı espiyonaj faaliyetleri doğrultusunda rejim muhaliflerinin tespiti ile kaçırılmasına yönelik girişimlerinin koordinesini sağladığı aktarıldı.

Sanık Yılmaz’ın kamu otoritesinin sağladığı imkanlardan faydalanarak örgütlü yapının önünde çıkan yasal ve bürokratik engelleri kolayca aşarak, gizli mahiyetteki bilgilere erişim sağladığı anlatıldı. Mütalaada, sanık Yılmaz’ın suçun icrasını kolaylaştırmak amacıyla çakar sistemi ve Adalet Bakanlığı hakim-savcı logolu aracı sanıklardan İhsan Sağlam’ın kullanımına tahsis ettiği de kaydedildi.

ESKİ SAVCI DA VAR

Mütalaada, sanık Davut Yılmaz’ın “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini”, “birden fazla kişiyle cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından toplamda 17 yıldan 44 yıl 6 aya kadar hapis ile cezalandırılması istendi.

Mütalaada, sanık İhsan Sağlam’ın İran Nizam Ordusu askeri istihbaratının dış opsiyonlar birimi yetkilisi Seyid Mehdi Hossein’in Türkiye’de İran İstihbaratının saha sorumlusu olarak görevlendirdiği Morteza Soltan Sanjari ile Davut Yılmaz arasındaki ilişkiyi tesis ettiği belirtildi. ‘By Sağlam Savunma Sanayi’ isimli firma çatısı altında kendisini iş adamı ve diplomat olarak tanıtarak, çevresine güven telkin ettiği belirtilen sanık İhsan Sağlam’ın “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini”, “birden fazla kişiyle cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “birden fazla kişiyle silahla kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs” suçlarından 22 yıldan 57 yıla kadar hapis ile cezalandırılması istendi.

İRAN İSTİHBARATI İLE İLETİŞİMİ SAĞLADIĞI BELİRTİLDİ

İran İstihbaratı ile iletişim ve irtibatı sağladığı anlatılan Sanık Morteza Soltan Sanjari’nin ise, “suç işlemek amacıyla örgüte üye olma, “yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini”, “birden fazla kişiyle cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “birden fazla kişiyle silahla kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs” suçlarından toplamda 20 yıldan 53 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Diğer sanıkların da “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini”, “birden fazla kişiyle cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “birden fazla kişiyle silahla kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs” gibi suçlardan değişen oranlarda cezalandırılmaları istendi.

Mütalaanın ardından söz verilen sanıklar, tahliye talebinde bulunarak, mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre istedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme, esas hakkındaki mütalaaya ilişkin beyanda bulunmaları için sanıklar ve sanık avukatlarına bir sonraki duruşmaya kadar süre verilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Davut Yılmaz, İhsan Sağlam, Metin Ergün, Morteza Soltan Sanjari, Mehmet İyigün, İsmail Sağlam, Muharrem Sağlam, Hakan Sağlam, Erdal Sağlam, Hüdaiverdi Çitak, Kamil Taçşı, Tuncay Buyurgan, Tuba Eren ve Behnaz Ebrahimihajisarayi’nin organize şekilde hareket ettikleri, Türkiye’ye sığınan İran uyruklu uluslararası koruma altında bulunan rejim muhalifi kişileri kaçırmak amacıyla oluşturulan suç örgütü içinde bulundukları kaydedildi.

İddianamede, İran İslam Cumhuriyeti istihbarat servisinde görevli oldukları anlaşılan ve dosyaları ayrılan bazı şüphelilerin liderliğinde, İran’dan kaçarak Türkiye’ye sığınan ve uluslararası koruma altına alınan mağdurların tespit edildiği belirtildi. Bu şahısları hile ile korkutarak veya zorbalık yaparak yasa dışı yollardan tekrar İran İslam Cumhuriyeti’ne götürmeyi ve İran’dan kaçanlara göz dağı vermeyi amaçlayan örgütlü yapının oluşturulduğu kaydedildi.

Örgütlü yapı içinde Davut Yılmaz, ‘By Sağlam’ adlı savunma şirketi sahibi İhsan Sağlam ve Hüdaverdi Çıtak’ın suç işlemek amacıyla kurulan örgütün yöneticisi konumunda bulunduklarının anlatıldığı iddianamede, örgüt üyelerine hiyerarşik olarak yöneticilik ve organizatörlük vasfı ile talimat verdikleri belirtildi.

İddianamede tüm şüphelilerin “siyasal veya askeri casusluk” suçundan 15’er yıldan 20’şer yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanıklar Davut Yılmaz, Hüdaverdi Çıtak ve İhsan Sağlam’ın “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçundan ayrı ayrı 4 yıldan 8 yıla kadar, diğer 13 sanığın ise “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak” suçundan ayrı ayrı 2 yıldan 4 yıla kadar hapis ile cezalandırılmaları istendi.

Davut Yılmaz’ın “kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçundan 5 yıldan 24 buçuk yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Diğer şüphelilerin ise “birden fazla kişiyle birlikte kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından 2 yıl ile 24 buçuk yıl arasında değişen oranlarda hapislerinin istendiği belirtildi.