Gezi Davası tutuklusu yedi kişinin cezaevindeki 200’üncü gününde ‘adalet nöbeti’nin devam ettiğini ve edeceğini belirten Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, tutuklu arkadaşlarına mesaj gönderdi.
“KARARI HUKUK ADINA UTANÇ VERİCİ OLARAK GÖRÜYORUZ”
Koramaz, şu açıklamayı yaptı:
* “Gezi Davası’ndan tutuklu bulunan TMMOB Yönetim Kurulu üyemiz Mücella Yapıcı, Şehir ve Plancılar Odamızın Onur Kurulu üyesi Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odamızın hukuk danışmanı Can Atalay ve tüm Gezi tutuklularına sahip çıkmak için tutmuş olduğumuz nöbetlerin 200’üncü günüdeyiz. 200 gün geçti, 2014 yılından beri sürdürülen Gezi Davası hukuk süreci tam bir hukuksuzluk üzerine oturtuldu. 2014 yılından beri söylüyoruz, bu dava hukuki bir dava değildir. Siyasi bir davadır. Çünkü Gezi Davası’ndan yargılanan iki kez beraat etmesine rağmen bir kez daha yargı önüne çıkartılan ve sonunda 18 yıl ağır hapis cezası verilen bu üç arkadaşımız Anayasa’nın ve yasaların kendine verdikleri görevleri yerine getirmişlerdir.
* TMMOB Anayasa’nın 135’inci maddesine göre kurulmuş kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. TMMOB’nin görevi mühendislik ve mimarlık alanlarında izlenen politikalar, verilen hizmetlerin genel menfaatleri yani halk menfaatlerine yönelik uygulanmasını sağlamaktır. Arkadaşlarımız Gezi’de Taksim Meydanı’nda İmar Mevzuatı’na, İstanbul’un kent planlarına, mahkeme kararına aykırı bir şekilde başlatılan yapılaşma çalışmalarına karşı çıkmışlardır. Hazırladıkları raporları kamuoyu ve halka paylaşmışlardır. Konuyu yargı önüne taşımışlardır
* Biz bu verilen kararı hukuk adına utanç verici olarak görüyoruz. Biliyorsunuz en son verilen kararda üç hâkim oy kullanmışlardır. Hakimlerden birisi herhangi bir delil, herhangi bir suç yok demiştir. Bir diğer ise AKP’den milletvekili aday adayıdır. 2’ye 1 oylama ile arkadaşlarımız şu an cezaevinde tutuluyor. Biz bu hukuksuzluğa karşı çıktığımızı dile getirmek için bu adalet ayıbına ‘hayır’ demek için tuttuğumuz nöbetlere devam edeceğiz arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar. Arkadaşlarımız Gezi’yi yaratan milyonların içerisindedir. Çünkü, haklı bir harekettir…
“ÜLKE HALKINA GİYDİRİLMEK İSTENEN BU ELBİSEYİ KABUL ETMEYECEĞİZ”
* Yukarıda bir basın açıklaması yaptık ve aşağıda siz de şahit oldunuz. Bir Ankara klasiği yaşadık. Ülke öyle bir baskıcı hale geldi ki insanların fotoğraf çekmesine bile izin verilmeyen, bunun bile kriminalize eden, her olayı baskı ile zorla, şiddetle ve bunu yaparken de kamu gücünü kullanarak, emniyet güçlerini, yargıyı kullanarak bunu olağanlaştırmak isteyen bir yönetim rejimi ile karşı karşıyayız. Biz ülke halkına ve mühendislere, mimarlara giydirilmek istenen bu elbiseyi kabul etmeyeceğiz. Hiçbir zaman susmayacağız. Hakkımızı arayacağız. Bu ülke eşit, özgür, demokratik, insanların özgür ve demokratik bir şekilde yaşayabileceği bir ülke olana kadar mücadelemize devam edeceğiz.
“200 GÜNDÜR ARKADAŞLARIMIZ İLE GÖRÜŞMEMİZ ENGELLENİYOR”
* Bizler, arkadaşlarımız tutuklandığından beri arkadaşlarımızı cezaevinde ziyaret etmek için çalmadığımız kapı kalmadı. Adalet Bakanlığı, Tutukevleri Genel Müdürlüğü, yattıkları cezaevlerinin müdürlükleri, her kurum topu bir başkasına attı ve 200 gündür arkadaşlarımız ile görüşmemiz engelleniyor. Onlara buradan sizin aracılığınız ile söylemek istiyorum: Biz onları çok özledik, onları çok seviyoruz. Onların gülen yüzlerini özledik. Onların sıcak bakışlarını özledik, onların dik duruşlarını özledik. En kısa zamanda birlikte mücadele etmek için yanımıza bekliyoruz. Onlar serbest bırakılana kadar mücadele edeceğimizi kendilerine duyurmak isterim. ” ANKA
“ARKADAŞLARIMIZI ASLA YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ”
Muğla’nın Bodrum ilçesinde tutuklu olan Gezi Davası sanıklarının serbest bırakılması için Ortakent Mahallesi’ndeki TMMOB’nin Bodrum Şubesi’nde eylem ve basın açıklaması düzenlendi. Etkinliğe Bodrum CHP İlçe Başkanı Halil Karahan, EMEP İl Başkanı Nuri Alikoç, HDP İl Başkanı Fulya Erdoğan, Sol Parti İlçe Başkanı Okan Manzak ile siyasi parti üyeleri ve STK temsilcileri destek verdi.
TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu adına açıklama yapan Mustafa Erdoğan Gezi Davası’nın üzerinden 200 gün geçmesine rağmen aralarında TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odası Onur Kurulu üyesi Tayfun Kahraman, Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay’ın da bulunduğu 7 kişinin 200 gün, Osman Kavala’nun ise 1937 gündür cezaevinde olduğunu belirterek “Hukuksuz tutuklama kararlarının verildiği günden itibaren başlattığımız ve bugün 200. gününe giren Adalet Nöbetleri vesilesiyle bir kez daha kararlılıkla belirtiyoruz: TMMOB ve bağlı Odaları olarak, mesleki ve teknik bilgimizi halkın yararına kullanmaya devam edeceğiz, arkadaşlarımızı asla yalnız bırakmayacağız ve bu ülkenin en görkemli halk hareketi olan Gezi’ye sahip çıkmayı kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
“GEZİ PARKINI KORUMAK GÖREVİMİZDİR”
Erdoğan açıklamasının devamında ise, “İstanbul’un en önemli kamusal alanlarından biri olan Gezi Parkı’nı korumak, Gezi’nin park olarak kalması için mücadele etmek mesleki etik ilkelerimizin bir gereğiydi. 2013 Haziran’ında, sadece kamusal alanlarımızı değil iktidarın baskı politikalarını, temel hak ve özgürlüklerin askıya alınmasını, ülkemizin geleceğinin karanlığa gömülmesini de gündemimize alarak mücadele ettik. Mühendis, mimar ve şehir plancıları da bu anlayışla toplumun ortak değerlerinin yok edilmesine karşı, kadına, farklı cinsel yönelimlere, sanata, kültüre yönelik gerici saldırılara karşı omuz omuza mücadele etmiştir. Gezi direnişi, toplum olmanın doğal bir sonucu olarak ülkenin dört bir yanında vücut bulmuş, Cumhuriyet tarihinin en önemli direnişlerinden birisi olmuştur. AKP iktidarı toplumsal direnişimizi defalarca yargılamaya, karalamaya Gezi’yi düşmanlaştırmaya çalışmıştır” ifadelerini kullandı.
“AKP İKTİDARI GEZİYİ TUTSAK ETMEYE VE YALNIZLAŞTIRMAYI AMAÇLIYOR”
AKP iktidarının uzun süren hukuksuzluk zinciri içerisinde kendi partilerinin milletvekili aday adayı olan bir yargı mensubu üzerinden arkadaşları nezdinde Gezi’yi tutsak etmeye, yalnızlaştırmayı amaçladığını savunan Mustafa Erdoğan, “Arkadaşlarımızın nezdinde milyonların örgütlülüğü, milyonların talebi hapsedilmek istenmiştir. Ancak tüm bunlara rağmen Gezi Direnişini toplum vicdanında ve bilincinde lekelemeyi başaramamışlardır. Gezi Davasında verilen cezaların siyasi cezalar olduğu, hukuk sınırları içerisinde olmadığı tüm toplumun bildiği ve kabul ettiği bir gerçektir. Gezi Davasında verilen cezaların gecikmeksizin iptal edilmesi gerekmektedir. Tutukluluğun 200. gününde bir kez daha sesleniyoruz: Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın! Gezi’den ve arkadaşlarımızdan elinizi çekin! Karanlığa teslim olmayacağız, biz kazanacağız, Gezi kazanacak” şeklinde konuştu.
Mustafa Erdoğan’ın basın açıklamasının ardından etkinliğe katılanlar “Her Yer Gezi Her Yer Direniş” sloganları attı, alkışlarla protestoda bulundu.
Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.
İstanbul trafiğinde iş çıkışı yoğunluğu