İmsak Vakti a 02:00
İstanbul HAFİF YAĞMUR 12°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

‘Yukarıdakilere değil, insana ve demokrasiye hizmet edin’

Onursal Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, vali ve kaymakamların zaman zaman protosto eylem ve yürüyüşlerini yasaklamasının yasal olmadığını söyledi.

Prof. Selçuk SÖZCÜ’ye şunları söyledi: “Dış dünyaya özürlülüğünüzü yansıtmak içinde bazı araçlar öngörülmüştür. Anayasa diyor ki: yönetimin yaptığı işlemi siz doğru bulmuyorsanız onu protesto etmek istersiniz. Onun hakkında ya yazı yazarsınız ya da sokakta yürüyüş yaparsınız. Gidip vali ya da kaymakama şu caddede yürüyeceğinize ilişkin bilgi veriyorsunuz. Bilgi vermenizin amacı, eyleminizin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesidir. Ama vali ya da kaymakam ne yapıyor? Yasaklıyor, ‘yürümeyeceksin’ diyor, polis-jandarma gönderip engelliyor. Valinin, kaymakamın böyle bir yetkisi yok. Bu yetkiyi kullanan her vali Türk Ceza Yasası’nın 250. Maddesi’ni çiğnemiş demektir. Eski bir yargıç olarak, hukukçu olarak söylüyorum, bu suçtur. Yukarıdan yazılı emir gelse bile bu suçu işlemeyiniz. Yukarıdakilere değil, insana ve demokrasiye hizmet ediniz. Ne yazık ki böyle bir bilinç Türkiye’de yok. Siz o mevkilere geldiğiniz zaman insanları köleleştirmeye değil, özgürleştirmeye geliyorsunuz. Sizin göreviniz bu.”

DEMİREL’İN TELEFONU

Selçuk, geçmişte yaşanan yargı olaylarıyla ilgili örneği de rahmetli Süleyman Demirel’in başbakanlığı döneminden verdi. İşte yargıda o gün yaşananlar: “Rahmetli Demirel’in başkanı olduğu Adalet Partisi tek başına iktidar olduğu dönemde, partisinin ilçe başkanlığında görev yapan arkadaşlardan bir tanesi diğerini dövüyor. Dava açıldı. İçeride yargılama sürerken bir memur geldi. Eli ayağı titriyor. ‘Başbakan ilçe başkanıyla görüşmek istiyor’ dedi. Ben de savcıyım. Memura ‘Hakim bey yargılama yapıyor, gir içeriye söyle. Uygun bulursa konuştururuz’ dedim. O zaman sadece savcılarda telefon var. İçeriye girdi, perişan biçimde çıktı. Ne olduğunu sorduğumda ‘Başbakan beklesin; duruşma yapıyorum. Duruşmayı kesemem’ dediğini söyledi. İşte, biz böyle dönemleri yaşadık.”

EFELİK YAPILMAZ

“Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar doğru veya yanlış olabilir. Ama uymak zorundadır” diyen Selçuk açıklamasını şöyle sürdürdü: “Çünkü Anayasa bunu emrediyor ve hiçbir açık kapı bırakmıyor. O buyruğa uymayan herhangi bir yargıç yargılama organında çalışan veya savcı suç işlemiş demektir. Şimdi buradan ona uyacaksınız. Anayasa Mahkemesi’nin yanlış yaptığına inanıyorsanız, kararı beğenmiyorsanız yine uyacaksınız. Beğenmiyorsanız gidersiniz bir makale yazarsınız. Ama resmi görevinizi yaparken uymamazlık edemezsiniz. Hukuk efelik yapacak yer değildir.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

Patent Kurumu’ndan ‘ultra HD’ sempozyum

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.