İmsak Vakti a 02:00
İstanbul PARÇALI AZ BULUTLU 15°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Müteahhitlerden tuhaf savunma: Şartlar böyleydi

Adana Müteahhitler Birliği Başkanı Haydar Çakıroğlu, kentte 1999’dan önce inşa edilen binaların üçüncü derece deprem bölgesine uygun olarak yapıldığını söyledi ve tek suçlunun müteahhitler olmadığını ve yerel yönetimlerin de sorumlu olduğunu savundu.

Çakıroğlu, “Bu kadar dayanıksız betonlarla bu inşaatlar yapıldı. O zamanki şartlar böyleydi” dedi.

‘RUHSAT VEREN YEREL YÖNETİMLER DE SORUMLU’

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler nedeniyle Adana’da 13 bina yıkıldı, 418 kişi de hayatını kaybetti.

Binlerce binanın az ve orta hasarlı olduğu kentte şu ana kadar yapılan incelemelerde, 200 binanın ağır hasarlı olduğu saptandı.

Müteahhitlerin 1999’dan önce kanuna göre iş yaptığını ve tek suçlunun onlar olmadığını kaydeden Çakıroğlu, ruhsat veren yerel yönetimlerin de sorumlu olduğunu dile getirdi.

‘BU BİNALARI YAPANLAR SORGULANABİLİR Mİ, BİZE GÖRE HAYIR’

Müteahhitlerin organizatör konumunda olduğunu ve yapı malzemeleriyle işçiliği buluşturduğunu anlatan Çakıroğlu, şöyle devam etti:

“Adana üçüncü sınıf deprem bölgesiydi. Osmaniye ise ikinci dereceydi. Osmaniye’de yaptığınız projeyi daha sağlam yapacaktınız, Adana’da ise daha esnek yapılacaktı.

Üçüncü sınıf olan deprem bölgesi 2018’de ikinci sınıf deprem bölgesi olarak değiştirildi. Bir kolonun 30 demiri olacaksa daha önceki deprem yönetmenliğinde 20 tane demir koyabilirsin, diyorlardı. 2018’de ise çıkan yasayla birlikte Hem 30 demir koyacaksın hem de bu demirler tırtıklı olacak denildi.

1999’dan önce yapılmış bütün binalar üçüncü sınıf deprem bölgesine göre yapıldı ve dayanıma az olan binalardı. Bu binaları yapanların kabahati sorgulanabilir mi? Bize göre, hayır.

Bu kadar dayanıksız betonlarla bu inşaatlar yapıldı. O zamanki şartlar böyleydi. 1999 öncesi böyle binalar yapılmasına rağmen depremde diğer illere göre en az hasarla atlatmışız.”

‘ÇAKIL VE KUMU ALIYORDUK, CIVIK OLSUN DİYE SU KATILIYORDU’

‘Yapı Denetim Kanunu’nun ise 2001’de  yürürlüğe girdiğini ve bu tarihten önce yapılan binaların denetim görmediğini belirten Çakıroğlu, açıklamasına şöyle devam etti:

“2001’den sonra denetimler başladı. Hazır beton kullanımı ise 2004’te zorunlu hale getirildi.

Biz ve bütün müteahhitler hazır beton olmadan önce Salbaş Mahallesindeki ocaktan çakıl ve kumu çıkarıldığı gibi alıyorduk. Betoncuda bir miktar su katıyordu, biraz cıvık olsun da rahat işlensin diye. Halbuki beton ne kadar koyu olursa donduktan sonra o kadar sağlam olurdu. 6 torba da çimento atıp döküyorduk yani 2001’den önce yapılan binaların durumu ne olacak?” (DHA)

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

EYT ilk maaş ne zaman yatacak? EYT maaşı yatacağı tarih belli oldu…

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.